-
1 tek parça
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > tek parça
-
2 tek parça üretimi
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > tek parça üretimi
-
3 parça
частица, часть, деталь, кусок, фрагмент, обломок, обрезок, осколок, отрезок- ankraj parçası
- ara parça
- bağlama parçası
- bağlantı parçası
- bez parçası
- birleştirme parçası
- boru ekleme parçası
- dövülerek işlenmiş demir parça
- ekleme parçası
- gömüllü parça
- işlenecek parça
- montaj parçası
- standart parça
- T biçimi parça
- tek parça
- tesbit parçası
- tuğla parçası
- yedek parçaİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > parça
-
4 üretim
изготовление, добыча, выработка, выпуск, производство- ısı üretimi
- modern üretim
- seri üretim
- soğuk hava üretimi
- soğuk üretimi
- sürekli üretim
- tek parça üretimi
- yeniden üretimİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > üretim
См. также в других словарях:
yekpare — sf., Far. yek + pāre 1) Bir parçadan oluşan, tek parça, bütün Pencerelerin karşı duvarı yerden tavana kadar yekpare aynayla örtülüydü. C. Uçuk 2) zf. Tek parça olarak, bütün olarak Tarih, yekpare görülecek, topyekûn sevilecek yahut da nefret… … Çağatay Osmanlı Sözlük
PARE — f. Cüz, parça. Kesinti. * Para. Kuruşun kırkta biri. * Kur an ı Kerim in otuz kısmından bir kısmı, bir cüz ü. * Sayı, bölük. * Parça mânâsına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Meh pâre $ : Ay parçası. * Güzel. Yek pâre $ : Tek parça,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aksetmek — den, der, Ar. ˁaks + T. etmek 1) Ses bir yere çarpıp geri dönmek, yankılanmak, yankı vermek Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla / Dağ dağ o güzel ses bütün etrafı gezindi. Y. K. Beyatlı 2) e, den Bir ışık veya bir şekil düz ve parlak bir yüzeye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
avize — is., Far. āvīze Tavana asılan, şamdanlı, lambalı, cam veya metal süslü aydınlatma aracı Bulunduğumuz yeri sarayın tek parça, geniş camlarından akseden avize ışıkları aydınlatıyordu. R. H. Karay Birleşik Sözler avize ağacı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikili taş — is. Önemli bir olayın durumu veya bir zaferin anısı için dikilmiş tek parça yüksek taş, obelisk … Çağatay Osmanlı Sözlük
dümen bedeni — is., den. Dümen boğazını oluşturmak için boydan boya konulan tek parça … Çağatay Osmanlı Sözlük
fistan — is., Rum. 1) Tek parça kadın giysisi Büyük balerinler gibi tülden, kısa bir fistanı var. H. C. Yalçın 2) İskoç, Arnavut ve Yunan erkeklerinin giydikleri kısa, pilili eteklik … Çağatay Osmanlı Sözlük
gocuk — is., ğu, Bulg. 1) Tek parça hayvan postundan yapılan ceket Atını bir direğe bağlar, gocuğunu kafasına çeker, uyurdu. S. F. Abasıyanık 2) İçi kürk, pelüş vb.nden yapılan kalın ceket … Çağatay Osmanlı Sözlük
horozbina — is., hay. b., Rum. Horozbinagillerden, kıyılara yakın alglerin içinde yaşayan, sırt yüzgeci tek parça ve uzun, burun ucu yuvarlak, en büyüğü 5 cm kadar olan küçük bir balık (Blennius gattorugine) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikili yatak — is., ğı İki kişinin yatabileceği tek parça yatak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kağnı — is. İki tekerlekli, tekerlekleri tek parça, dingili tekerlekle birlikte dönen öküz arabası Kağnıyı araba ile, kamyonet ile değiştiriyor. E. İ. Benice Birleşik Sözler kağnı arabası kağnı mazısı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kağnı gibi gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük